Wednesday, June 10, 2009

Beslenmenin ideal Kilonun Taosu / Cem Sen / Klan Kitap

S:39) Evrende varolan her şey ya Yin ya Yang olduğu gibi aynı şekile bedenimiz de kendi içinde Yin ve Yang niteliklere sahiptir.Örneğin bazı organlarımız Yang iken bazıları Yin'dir.Aynı şekilde bazı mevsimler ve yine bazı besinler Yang iken bazıları Yin'dir.Buradan yola çıkarak örneğin Yin bir mevsim olan kış mevsiminde Yang besinler tükererek bedenin dengelenmesi gerekmektedir.Ancak Yin ve Yang ilkeleri uyarınca, kış mevsiminde Yang besinlerin güçlü ve aşırı tüketilmesi bedende bir dengesizlik yaratacaktır.Bu durumda aşırı Yang hale gelen beden, Yin olan dış ortama karşı daha duyarlı hale gelecektir.Hepimiz beden ısımız arttığında normal oda sıcaklığında üşüdüğümüzü, beden ısımız azaldığında ise normal oda ısısında terlediğimizi biliriz.

S:41) Beş Element
Yin ve Yang unsurlarının kendi içlerindeki hareketleri ve ilişkilerini gözlemleyen kadim Taocular buradan Beş Element Kuramına ulaşmışlardır.Beş Element kuramı, Yin ve Yang ile birleşerek Geleneksel Çin Tıbbı Kuramı'nın neredeyse tamamını oluşturmaktadır.
Beş Element, doğadaki toplam denge durumunu ifade etmek için kullanılmaktadır.Tıpkı bir yılın, kendi içinde birbirine dönüşen farklı özelliklere sahip mevsimlerden oluşması gibi doğanın bütünlüğü de Beş Element'ten oluşturmaktadır.Doğada varolan her şey, canlı ya da cansızBeş Element'ten birine dahildir.
Sonbahar mevsimi Metal, Kış mevsimi Su, ilkbahar mevsimi Ağaç, Yaz mevsimi Ateşl elementine dahildir.Mevsimler arasındaki 15'er günlük geçiş dönemleri ise Toprak elementini oluşturur.
Bedenimizdeki organlar da elementlere ayrılır.Örneğin; akciğerlerimiz Metal, böbreklerimiz Su, karaciğerimiz Ağaç, kalbimiz Ateş ve dalağımız ile pankreasımız Toprak elementine dahildir.
Bedenimizin dış bölümleri de Beş Element ile ilişkilidir.Örneğin derimiz, saçlarımız, burnumuz Metal, kemiklerimiz ve kulaklarımız Su, gözlerimiz , tırnaklarımız ve tendonlarımız Ağaç, dilimiz ve damarlarımız Ateş, ağzımız ve kaslarımız Toprak elementine dahildir.
Elementler bir Yin ve bir de Yang element olarak ikiye ayrılmaktadır.Bu nedenle her elementin hem Yin'i hem de Yang'ı bulunmaktadır. Örneğin Metal elementinin Yin organı Akciğer iken Yang organı kalın bağırsak; Su elementinin Yin organı böbrekler iken Yang organı mesane; Ağaç elementinin Yin organı karaciğer, Yang organı safra kesesi; Ateş elementinin Yin organı kâlp, Yang organı ince bağırsak; Toprak elementinin Yin organı dalak ve pankreas, iken Yang organı ise midedir.
Duygularımız da Beş Elemente dahildir.Metal elementine dahil Yang duygu cesaret, Yin duygu hüzün; Su elementine dahil Yang duygu dinginlik ve konsantrasyon Yin duygu korku; Ağaç elementine dahil Yang duygu şefkat, Yin duygu öfke; Ateş elementine dahil Yang duygu sevgi ve neşe, Yin duygu ise acelecilik, sabırsızlık, kibir, kin; Toprak elementine dahil Yang duygu dikkatlilik, Yin duygu ise endişedir.
S:42) ... Örneğin; Metal elementinin kendini gösterdiği sonbahar mevsiminde Metal elementine dahil olan akciğerlerimiz daha fazla çalışmakta ve bunun sonucunda bedenimizde Metal elementinin bir göstergesi olan kuruluk artmakta, aynı şekilde akciğerlerimizin zorlanması Metal elementinin olumsuz niteliği olan hüzün duygusunun açığa çıkmasını neden olmaktadır.
Beş Element kuramının 2 temel ilkesi bulunmaktadır.Bunlardan ilki Yaratma ya da Besleme, ikincisi ise Yoketme ya da Denetleme ilkesidir.
Yaratma ya da Besleme ilkesine göre elementlerden her biri kendinden sonra gelen elementi yaratır ya da besler.Bu anlamda baktığımızda Metal elementi Su elementini, Su elementi Ağaç elementini, Ağaç elementi Ateş elementini, Ateş elementi Toprak elementini, Toprak elementi ise Metal elementini yaratmakta ya da beslemektedir.
Bu durumda bedenin bir bölümündeki olumlu bir gelişme kendinden sonraki elemente dahil olan beden bölümünde de olumlu bir değişime neden olmaktadır.Örneğin Ağaç elementine dahil olan belli bir besin ya da gene Ağaç elementine dahil olan şefkat duygusu karaciğerimizin güçlenmesini sağlarken bu güçlenme, Ağaç elementinden bir sonraki element olan Ateş elementinin de güçlenmesine yardımcı olacaktır.Bu durumda kâlbimiz güçlenecek, Ateş elementinin olumlu duygusu olan sevgi ve neşenin doğmasına ya da yaratılmasına yol açacaktır.
Veya bunun tesi, örneğin; Metal elementine zarar verecek bir şey, mesela Metal elementinin olumsuz duyguları olan hüzün, akciğerlerimizin zarar görmesine yol açacak ve devamında Ateş elementinin de zarar görmesine neden olacaktır.Bu durumda Ateş elementine dahil olan kâlbimiz bundan zarar görecek ve yine bu elemente dahil olan acelecilik, telaş, kibir, acımasızlık gibi duygular oluşmaya başlayacaktır.Hatta bunun sonucunda Ateş elementine bağlı olan diğer beden bölümlerinde de örneğin dilimizde ve damarlarımızda da sorunlar açığa çıkacaktır.Mesela dilimizde yaralar ya da damarlarımızda sorunlar meydana gelebilir.
Özellikle duygularımızın birbirlerini yaratmaları açısından bakıldığında bu durum son derece ilginç bir hâl almaktadır:Mesela hüzün (metal), korkuyu (su); korku (su) öfkeyi (ağaç); öfke (ağaç) kibri, aceleciliği, telaşı, acımasızlığı (ateş); acelecilik ve telaş (ateş) endişeleri (toprak); endişeler (toprak) hüzün (metal) duygusunu yaratacaktır.
Aynı şekilde olumlu duygular da birbirlerini yaratmaktadırlar:Örneğin cesaret (metal) dinginliği (su); dinginlik (su) şefkati (ağaç); şefkat (ağaç) sevgi ve neşeyi (ateş); sevgi ve neşe (ateş) dikkatlilik ve dengelilik (toprak); dengelilik (toprak) ise cesaret (metal) duygusunu yaratacaktır.
Bütün bu kuramlardan da anlaşılacağı üzere olumlu duygular sağlıklı iç organlardan ve dengelenmiş enerjilerden oluşmaktadır.Aynı zamanda olumlu duygular iç organlarımızı sağlıklı hale
getirerek daha mutlu, daha huzurlu bir yaşam yaşamamızı sağlamaktadır.
Beş Element Kuramının ikinci ilkesi olan Yoketme ya da Denetleme ilkesine göre ise her element kendinden bir sonraki elementten sonraki elementi denetlemektedir.Buradaki ilişki eğer bir aile mantığı gibi algılanırsa anlaşılması kolaylaşır.Yani her element kendi doğurduğu dolayısıyla annesi olduğu elementi, yani yavrusu olan elementi besler kendi torunu olan elementi yani yavrusunun yavrusu olan elementi ise denetler.
Denetleme döngüsü genellikle tıp uygulamalarında kullanılmaktadır. Bu ilkeye göre herhangi bir elementteki aşırılığı denegelemek için o elementin ninesi ya da dedesi konumundaki elementin enerjisi kullanılmaktadır.
Mevsimlerler uyumlu bir şekilde beslenmek için her mevsimde içinde bulunulan elemente dahil olan besinler biraz daha fazla tüketilirken, yani Yaratma ya da Besleme ilkesi kullanılırken, bedenin belli bir bölümü tedavi edilmek istendiğinde, belli bir organın dahil olduğu elementin enerjisini denetleyen elemente ait besinler tüketilmekte, yani bu durumda Yoketmek ya da Denetleme ilkesi kullanılmaktadır.
S:46) Hastalıkların Dışsal Nedenleri: Altı Aşırılık
Dışsal hastalık nedenleri her ne kadar bedenimize dışarıdan giriyor gibi görünseler de, insa bedeninin de tıpkı dünya gibi bir atmosferi olduğundan bu hastalık nedenleri şu ya da bu etki ile bedenin içinde de yaratılabilir.
a.Rüzgar: Romatizma en belirginidir.Dışsal rüzgarlardan etkilenen en önemli organ karaciğerdir. Zararlı rüzgarlar beden dışından bedenin içine girdiklerinde doğrudan doğruya karaciğere ilerlemekte ve onun işleyişine zarar vermektedirler.
b.Soğuk: Soğukluk bedenin dış yüzeyinde bulunan koruyucu sıcak enerjiye (yang qi) saldırır.Bu kalkanı aşmayı başardığında ise bedenin içine doğru işlemekte ve dalak ve midenin sıcak (yang) işlevini bozarak besinlerin ve sıvıların bedene uygun bir şekilde dağıtılmasına zarar verir.
Beden sistemlerinin rahaça işleyebilmesi, ılık hatta sıcak yani yang bir ortamı gerektirir. Yin bir durum olduğu için kanın ve beden enerjisi olan qi'nin durgunlaşmasına yol açmaktadır. Bu durgunlaşma da kendini ağrı olarak göstermektedir.
Tipik hastalığı kasılmalar spazmlar ve katılaşmalardır. En çok böbreklerimize zarar verir.
c.Sıcak: Bedenin yang qi'sini arttırarak ateş çıkmasına, susuzluğa, terlemeye ve nabızda hızlanmaya neden olur.
d.Nem-Rutubet: genel olarak yaz sonunda yani nemliliğin en yoğun olduğu dönemde görülür.Yang qi'ye zarar verir. Bedenin nem ve rutubetten en çok etkilenen organı dalaktır. Bu hastalık nedeninin bir sonucu olarak bedendeki sıvı ve besin dağılımında sorunlar yaşanır ve beden su tutmaya başlar. İshal, yetersiz idrar, ödem görülür. Genel olarak nem-rutubet bedenin yin bölümlerine saldırır.
Nem-rutubetin doğasında ağırlık olduğu için bedenin alt bölümlerine doğru yönelme eğilimi vardır.Bu durumda kişi kendini uyuşuk ve tembel hisseder. İnsan sanki başı sımsıkı sarıp sarmalanmış gibi bir duyguya kapılır. Bedende, özellikle bacaklarda ödem görülür. nem-rutubet aynı zamanda beden salgılarında bozulmalara neden olur: gözlerde yapışkan çapak, yapışkan gevşek dışkı, yetersiz ve kokulu idrar, yoğun kötü kokulu vajinal akıntı, iltihaplı egzema ve hatta ülser oluşumları meydana gelir.
Nem-rutubetin genel olarak dalağı etkilemesi gibi dalakta meydana gelen bir işlev bozukluğu da beden içinde nem ve rutubetin oluşmasına neden olur. Bu, diğer hastalık nedenleri ve organlar için de geçerli bir durumdur.
e. Kuruluk: Sonbaharla ilişkili yang bir hastalık nedenidir. Bedendeki sıvının kurumasına neden olur.
Kuruluk akciğerlerdeki sıvıyı tüketerek ilk olarak bu organın etkiler. Akciğer ile kalınbağırsak yaşamsal enerji anlamında kardeş organlar oldukları için de bu durumdan hem karaciğer etkilenir hem de kalınbağırsağın işlevi bozularak kabızlık ortaya çıkar.
Tüm yaşamsal organların sıvı kaynağı böbreklerdir. Bu nedenle de kuruluk böbreklerin yin enerjisini azaltır.
f. Ateş: Yang durumdur. Kalpteki ısının yükselmesine neden olan ateş, ağızda ve dilde yaralara neden olur. Mide ateşinin artması, diş etlerinde şişmeye ve ağrıya yol açar. Karaciğerdeki ateşin artması ise baş ağrısına yol açtığı gibi, gözlerde ağrıya, şişmeye ve kanlanmaya yol açar.
Ateş, karaciğerin enerji kanalına zarar vererek, tendonların ve damarların yetersiz beslenmesine yol açar. Ateş kanı ısıtıp hızlanmasına neden olur. Hızlanan kan akışı ise damarlara zarar verip onları zayıflatır ve kanamalara yol açar.
Hastalıkların İçsel Nedenleri: Yedi Duygu
Kâlp, bilincin yuası olarak özel bir konuma sahip olduğundan, yedi olumsuz duygunun hastalığa dönüşmesine neden olur. Her bir olumsuz duygunun hastalık yaratmasının nedeni, olumsuz duyguların qi'nin hareketini olağandışı bir şekilde etkilemesidir.
Neşe: Kâlpten kaynaklanır. Aşırısı yine kâlbe ve akciğerlere zarar vermeye başlar. Konsantrasyon bozukluğuna yol açar
Öfke-Hiddet: Karaciğerle ilişkilidir. Karaciğerdeki enerji akışının tersine dönmesine neden olarak, qi ve kan akışını bozar ve hatta durgunlaşmasına yo açar. Tüm bedendeki qi'yi akciğerler yönettiği için, akciğer enerjisinde yukarıya doğru tersine bir akışla sonuçlanır.
Üzüntü-Hüzün: Temel organ akciğerlerdir. Sürekli bozulma aynı zamanda ateşe yol açarak akciğerlerin yaşamsal özlerini yoketmeye başlar.Dalağı da etkiler ve bedene besin ve sıvı dağılımına zarar verir.
Dalgınlık-Durgunluk: Dalak ile ilişkilidir. Midenin ve dalağın işlevlerine zarar verir. En belirgin göstergesi iştah kaybıdır. Kâlpten kaynaklandığı söylenir. ,
Keder: Akciğerlere zarar verir.
Korku: Böbreklere zarar verir.
Panik: Kâlbi etkiler.
S:52) Uzun Yaşam Sırları
1.Asla acele etme. Her şeyi sakin yap, sakin ol, zamanını rahat rahat kullan.Lee öğrencisine kalbini ve zihnini sakinleştirmesi, tıpkı bir kaplumbağa gibi sakince oturmasını, tıpkı bir kuş gibi canlı yürümesini ve tıpkı bir köpek gibi derin ve rahat uyumasını öğretmişti.
2.Her tür aşırı duygudan (olumlu ya da olumsuz) uzak dur; özellikle de yaşın ilerledikçe. Hiçbir şey beden enerjisini aşırı, güçlü duyguların yaptığı kadar hızla tüketemez ve organların arasındaki uyumu bozamaz.
3.Her gün düzenli egzersiz ve solunum çalışması yap. Buradaki en önemli şey düzenli olarak uygulamaktır.
S:62) Yin ve Yang Denge Testi
Her soru 4 br. Değişim aralığında +-8 puan sınırlarında 5 şıktan oluşur. Sonuç toplamın 5'e bölümüyle elde edilir.
1.Ellerim ve ayaklarım (sıcak/soğuk aralığı)
2.Soğuk havayı mı sıcak havayı mı tercih edersiniz?(Cevaplarda mevsimler de belirtilmiş)
3.Kilonuz? 2'şer br. değişim aralığıyla +-16 kg. Puanlanma: 1'er br. Değişim aralığıyla +-8
4.Normalde kendimi (enerjik/yorgun)
5.Seks ve yemek (dürtüler/sex>yemek/nötr/yemek>sex/dürtüsüz)
Sonuç: yang – yin
İlk yapılacak beden tipinin tersi enerjiyle beslenmeyi yeğlemek olmalı.Ancak denge uyum ve ılımlılıkla yapılmalı.

S:67) Beş Element Testi
Her soru için 1'er br. Değişim aralığıyla +-2 sınırlarında 5 şık veriliyor:
Metal Elementi
1.Kanun ve düzen insanı mısınızdır?
2.Doğruluk ve erdem sizin için çok önemli midir?
3.Seramoniler ve ritüeller sizin için önemli midir?
4.Kaslarınız ve eklemleriniz katı mıdır?
5.Karmaşa sizin için bir tür düşman mı?
6.Saçmalığa ayıracak zamanınız yok mudur?
7.Kesin standartlarınız var mıdır?
8.Isı değişimlerine karşı duyarlı mısınız?
9.Düzensizliğe karşı tahammülsüz müsünüz?
10.Derini ve saçlarınız kuru mudur?
11.Teklifsiz dostluktan çekinir misiniz?
12.Güçlü bir estetik duyarlılığınız var mıdır?
13.Diğer insanların dikkatsizliği ve ilgisizliği sizi çıldırtır mı?
14.Soğukkanlı, etkileyici ve uzak kabul edilebilir misiniz?
15.Göğsünüzde katılaşma ve kuru öksürükleriniz var mı?
16.Bir amaş ve yüksek bir takım ilkeleri yönlendirici ışığınız olarak kabul ediyor musunuz?
17.Biraz fazlaca katı mısınız?
18.Rafine ve yüksek zevkleriniz var mıdır?
19.Dürüst, adil ve erdemli mi kabul edilirsiniz?
20.Pek çok yara bereniz var mıdır?
21.Sosyal görevler, sizin önem listenizin alt sıralarında mı yer alıyor?
22.Sinüsleriniz ile ilgili sorun yaşıyor musunuz?
23.Kendinizi sürekli olarak kontrol altında tutmanız, kendiliğinden davranan arkadaşlarınızı çıldırtır mı?
24.Kabızlık sorunu yaşıyor musunuz?
25.Diğer insanlarla birlikteyken değişiyor musunuz?
Sonuç:

Su Elementi
1.Kendinizi, yalnızlığı seven bir insan olarak mı tanımlarsınız?
2.Cinsel dürtüleriniz abartılı mıdır?
3.Yaşamınızda, sizi harekete geçiren temel şey “gerçeği” aramak mıdır?
4.İnsanlarda yüzeysellikten nefret mi edersiniz?
5.Yaratıcı, hayal gücü yüksek ve orijinal bir insan mısınızdır?
6.İnsanlar tarafından tanınmak ve bütün ilginin üzerinizde olması konusunda çekimser ve ürkek misinizdir?
7.Kendi kendine yeten bir insan mısınızdır?
8.Dişleriniz ve diş etleriniz ile ilgili sorunlarınız var mıdır?
9.Her şeyde derin bir gizem arar mısınız?
10.Duygularınızdan uzak mısınızdır?
11.Sık sık bel ağrılarından rahatsız mısınızdır?
12.Genellikle nezaketten uzak hatta kaba mısınızdır?
13.Keskin ve eleştirici bir zihniniz mi vardır?
14.Müsriflikten nefret eder ve her şeyi saklar mısınız?
15.Damar sertliğiniz var mıdır?
16.Sizin için diğer insanlarla bir şeyleri paylaşmak zor mudur?
17.Başka kişilerin yanında ya da etkisiyle kendi kişiliğinizi kaybetmekten korkar mısınız?
18.Arkadaşlarınız tarafından anlaşılmaz ve egzotik mi bulunursunuz?
19.İmrenilecek bir konsantrasyon yeteneğiniz mi vardır?
20.Farklı sosyal durumlarla başa çıkmakta zorlanır mısınız?
21.Çevrenize uymakta zorlanır mısınız?
22.Böbrekleriniz ve mesaneniz ile ilgili sorunlarınız var mıdır?
23.Diğer insanlara karşı gözlemci ve nesnel (objektif) misinizdir?
Sonuç:

Ağaç Elementi
1.Doğuştan bir öncü müsünüzdür?
2.Otorite ile ilgili sorunlarınız var mıdır?
3.Zaman zaman yaşadığınız ağrılardan (özellikle başağrılarından) şikayetçi misiniz?
4.Eylemde bulunurken kendinize güvenir ve iddiacı mı davranırsınız?
5.Diğer insanların yavaşlığı ve hantallığı sizi rahatsız eder mi?
6.Belli bir konuda başarılı olabileceğinizi kanıtlamak için garip şeylerle mücadeleye girer misiniz?
7.Sürekli bir şeyler yapma ya da bir yerlere gitme ihtiyacında mısınızdır?
8.Yüksek tansiyonunuz var mı?
9.Size sık sık bu kadar fazla fedakârlıkta bulunmamanız tavsiye edilr mi?
10.Daima birinci ve en iyisi olmanız gerekiyor mu?
11.Evde kapalı kalmak ya da bir şeyler yapmadan oturmak sizi çıldırtır mı?
12.Sık sık adele kramplarınız olur mu?
13.Önce kurallar koyup ardından da onları bozmaktan hoşlanır mısınız?
14.Yaptığınız işe ya da uğraşa karşı tutku duyar mısınız?
15.Nereye giderseniz gidin yeni şeylere öncülük mü edersiniz?
16.Tırnaklarınız zaman zaman sert, kalın, kuru ya da kırılgan olur mu?
17.Nereye gittiğini bilmeyen sorumsuz insanlara karşı tahammülsüz müsünüzdür?
18.Kişisel özgürlüğünüz hayatınızda gerçekten de son derece önemli midir?
19.Kırılganlık ve zayıflık göstermekten korkar mısınız?
20.Hızdan ve maceradan hoşlanır mısınız?
21.Tendonlarınız ile ilgili rahatsızlığınız oldu mu?
22.İstediklerinizi elde etmek için insanları ya da olayları yönlendirme eğiliminiz var mıdır?
23.Öfkenizi denetim altına almak en büyük sorunlarınızdan biri midir?
24.Her tür kısıtlamayı rahatsız edici mi bulursunuz?
25.En iyi işlerinizi baskı altında mı yaparsınız?
Sonuç:

Ateş Elementi:

1.Bilinçli bir şekilde kutsal olanı aramak için zaman ve enerji harcıyor musunuz?
2.Kâlp büyümesi ya da herhangi bir kâlp rahatsızlığı çekiyor musunuz?
3.Karizmatik bir insan mısınız?
4.Acıya aşırı tepki mi verirsiniz?
5.Topluluk önünde sergilenen dramadan, örneğin tiyatrodan hoşlanır mısınız?
6.Genellikle içinden geldiği gibi ve kendiliğinden hareket eden bir insan mısınızdır?
7.Dilinizde ve ağzınızın çevresine yaralar olur mu?
8.İnsanlara hayır diyemez misiniz?
9.Arkadaşlarınızdan daha mı duyarlısınız?
10.Konuşma tutukluğu yaşadığınız olur mu?
11.Fikirlerinizi paylaşmaktan hoşlanır mısınız?
12.Ayrı kalma ve yalıtılma en çok korktuğunuz duygular arasında mıdır?
13.Ayaklarınız yere sağlam basar mı?
14.Her şeyden çok hayatta kişiliğinizde tamlığı mı ararsınız?
15.Sıradanlıktan kolayca sıkılır mısınız?
16.Yanaklarınız kolayca kızarır mı?
17.Müsrif bir insan olarak tanımlanabilir misiniz?
18.Sosyal toplantılarda yıldız ve dikkat çekici bir insan mısınızdır?
19.Egzemanız var mı?
20.Sınırlamalarla ilgili sorunlarınız var mıdır?
21.Mahremiyet sizin için güçlü bir ihtiyaç mıdır?
22.Paylaşmak size kolay gelir mi?
23.Yaşam hakkında genellikle iyimser ve hevesli misinizdir?
24.Etkileyici misinizdir?
25.Endişeleriniz ve uykusuzluk sorununuz var mı?
Sonuç:

Toprak Elementi:
1.Kendinizi hizmete adanmış bir insan olarak mı görürsünüz?
2.Daha güvenilir olmaya mı çalışıyorsunuz?
3.Arkadaşlarınız sizi sık sık arabulucu olarak kullanır mı?
4.Kabartı ve su toplaması sorununuz var mı?
5.Bazen atâlet ve sıkışıp kalmışlık duygularıyla boğuşur musunuz?
6.Birilerine bakıp büyütmek (yetiştirmek) size kolay geliyor mu?
7.Sık sık kendiniz ile ilgili şüphelere kapılır mısınız?
8.Topluluk önünde yetki almaktan hoşlanır mısınız?
9.Bir ortamdaki etkiniz siz oradan ayrıldıktan sonra arzulanır bir şeyler bırakır mı?
10.Övülen sonuçlara ulaşmak ister misiniz?
11.Sık sık kimlik bunalımı yaşar mısınız?
12.Bir yere ya da bir şeye ait olma duygunuz güçlü müdür?
13.Adelelerinizin zayıflığından rahatsız mısınız?
14.Arkadaşlarınız sizi uzlaştırıcı bir insan olarak mı görür?
15.Sadakati bir insandaki en önemli niteliklerden biri olarak mı kabul edersiniz?
16.Düşüncelerinizde oldukça tutucu musunuzdur?
17.İhtiyaç duyulan bir insan olmak sizin için önemli midir?
18.Sık sık başka insanların işlerine burnunuzu sokar mısınız?
19.Salgı bezi şişmeleri ya da lenfatik sorunlarınız var mı?
20.Her şeyin çok hızlı değiştiğine inanarak olayların önceden anlaşılabilir olmalarından hoşlanır mısınız?
21.Aşırı derecede koruyucu musunuz?
22.Gerçekç i olmayan beklentileriniz nedeniyle sık sık hayal kırıklığına uğradığınız olur mu?
23.Herkes için son derece önemli bir insan olmaya çalışır mısınız?
24.Mideniz durmadan kazınır mı?
25.Karemsi, katı bir beden yapınız mı var?
Sonuç:

S:79) Sonuçlar birbirlerine ne kadar yakınsa bedenimizdeki beş element de o kadar dengeli demektir.
S:82) Yaşamsal Enerji Testi sonuçlarının değerlendirmesinde açıklamalar:
İnsan bedenindeki enerji tıpkı bir şehrin elektrik hatlarındaki elektrik gibi davranır. Yani şebekenin tamamının belli bir enerjisi bulunmakta ve bu enerji, ideal durumda sistemin tamamına dengeli bir şekilde dağıtılmalıdır. Ancak zaman zaman hatlarda meydana gelen bazı arızalar elektriğin belli bölgelerde yoğunlaşmasına neden olurken bunun doğal sonucu olarak sistemin bazı bölümlerinde enerji azalacaktır. Yani belli bölgede yoğunlaşan enerji bu fazla enerjiyi 2 temel bölgeden kendine çekmektedir. Kendine enerji veren bölgeden aşırı enerji çekmekte ve kendi enerji vereceği bölgeye yeterli enerjiyi verememekte ve bu sayede de enerjinin belli bir bölgede yoğunlaşmasına neden olmaktadır.
... Aynı zamanda Ağaç elementinin güçlendiği saatlerde yani gece yarısından sonra 1 ile 3 saatleri arasında çalışmak zorunda kaldığı için uyuyamadığından karaciğer ve ona bağlı olarak kan dinlenip “serinleyememekte” bu da hem kalbin, hem zihnin hem de ruhun huzursuz ve aşırı hareketli olmasına neden olmaktaydı.
Karaciğer ve kâlp, Taocu düşünceye göre ruhu, farklı özelliklerini barındırır ve kâlp için kullanılan Çince kelime aynı zamanda ruh, zihin ve bilinç anlamına da gelmektedir. Yani kâlbimiz huzursuz olduğunda bilincimiz ve zihnimiz de huzursuz olmaktadır.
... Taocu beslenme alışkanlığında, mutlaka göz önünde bulundurulmanız gereken 3 şey vardır: Besinlerin enerjisi (Yin Yang) tadı (Beş Element) besledikleri organ.
(Yazanın Notu: Vurgulanmasını istediğim iki nokta için açıklamaları gerekli bulduğumdan ekliyorum:
Tad-Element ilişkisi: Keskin-Metal, Tuzlu-Su, Ekşi-Ağaç, Acı-Ateş, Tatlı-Toprak
Yin: Soğuk ve Serin Nötr Yang: Ilık ve Sıcak)
... Ancak ne olursa olsun Yin ve Yang dengesine, beş tada ve organlarınızın tamamını beslemeye özen göstermelisiniz.
Dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden bir tanesi, beden dengenizi bir kez kazandıktan sonra beş tada dahil olan besinlerin tamamını eşit oranlarda tüketmenizdir. Bunu başardığında bedeniniz kendisini dış şartlardaki değişime kolayca uyduracak ve kendi içindeki dengelerini kuracaktır.

S:125) Aşağıda kısa maddeler halinde verdiğim kuralları değişmez kurallar olarak ele almak yerine, kendi doğal üçgüdülerinizi kazanıncya kadar kullanacağınız küçük yardımcı bilgiler olarak da değerlendirebilirsiniz.
Aşırı yemekten uzak durun.Taocular herhangi bir uğraşta bedenin en fazla %75-80 zorlanması gerektiğine inanırlar. Bu nedenle doymaya başladığınızda karnınızı tıka basa doldurmadan önce yemek yemeyi bırakın. Eğer karnınızı tıka basa doldurursanız, midenizde yediklerinizi hazmetmek için yeterli yer kalmaz.
Yavaş yiyin. Uzakdoğudaki bir çok tapınakta yemek yerken konuşulmaz ve dikkatin tamamı yenen yemeğe verilir.Elbette şehir yaşamında sizin aynı şeyi yapmanız gerekmiyor ancak mutlaka yemeğinizi yavaş ve sakin bir şekilde yiyin.
Yediklerinizi, ağzınızda sıvı hale gelinceye kadar iyice çiğneyin. Hazmın ilk aşamasının ağzınınzda başladığını unutmayın. Yediıklerinizin tükürüğünüzle iyice karışıp, iyice öğütülmeleri gerekir. Bu nedenle besinleri uzun süre çiğnemeye özen gösterin. Bu alışkalnlık bile tek başına kilo ve sindirim sorunlarının bir kısmını ortadan kaldırabilir. Aynı zamanda besinleri ağzınızda uzun süre çiğnediğinizde onların kokularını ve tadlarını daha rahat alabilirsiniz. Bu da, besinlerin kendi tatlarına uygun olarak organlarınızı daha etkili bir şekilde beslemenize yardımcı olur.
Eski bir Çin uygulamasına göre, eğer yediğiniz besinlerin belli bir organınızı besleyeceğine inanırsanız o organınız iyileşir. Bu nedenle pek çok Çin köyünde yaşlı insanlar çocuklarına ve torunlarına yemek yerken yedikleri yiyeceğin hastalıklarına iyi geldiğine inanmalarını tavsiye ederler. Bunun işe yarayıp yaramadığını görmek için kendiniz deneyebilirsiniz. Ama daha çok yediğiniz yemeğin içindeki qi'nin tüm bedeninizi beslediğine inanın. Bu bir tür Tao'cu yemek duasıdır. Yemeğinizi yemeden önce onu iyice koklayın. Kısaca yemeğinizi izleyin. İlk lokmalarınızı büyük bir farkındalıkla yavaş yavaş ağzınıza götürün ve çiğneyin. Tabii ki bir yandan da yediğiniz besinlerde kaliteli qi'nin bedeninize yayıldığını farkedin. Bu farkındalık, besinlerin içindeki enerjinin bedeniniz tarafından daha kolay bir şekilde özümsenmesini sağlar.
Taocuların özelliği tutumlu ve ılımlı olmalarıdır. Yaptığınız her eylemde mutlaka tutumluluk ve ılımlılık ilkelerine özen gösterin. Aynı ilkeleri mutlaka beslenmede de kullanın. Yaşamınızın her alanında daima aşırılıklardan uzak durun. Aynı şekilde yediğiniz ve içtiğiniz besinlerin aşırı soğuk ya da aşırı sıcak olmamalarına dikkat edin. Her iki aşırılık da bedeninize zarar verir.
Taocu beslenme ilkelerine göre, yalnızca taze besinlerle beslenin ve bu besinleri çiğ ya da çok hafif bir şekilde pişmiş olarak tüketin. Batılı besinler orijinal enzimlerden yoksundurlar. Bu durumda da bu enzimlerin büyük bir çoğuunluğu pankreas tarafından karşılanması gerektiği için organ aşırı çalışıp şişmektedir. ...Aşırı pişmiş ya da işlenmiş besinler bedenin enzim depolarını tüketerek bu tür bir soruna neden olmaktadır. Bedendeki enzimlerin azalması da erken yaşlanma ve erken ölümler ile her tür tüketici hastalığın nedenini oluşturmaktadır.
Eğer mümkünse, yaşadığınız doğal çevreye yakın olan yerlerde yetişmiş besinler tüketmeye özen gösterin.Doğadaki her şey yaşadığı doğal çevre tarafından biçimlenir.
Beslenmenizde dengeli olun. Her şeyden az az yiyin.
Taocu ilkelerden bir diğeri de ritm ve zamanlamadır. Taocu felsefe, her şeyin bir ritmi olduğunu ve bu ritm içinde zamanlamanın son derece önemli olduğunu söylemektedir. Başarı ile başarısızlığı belirleyen şey, çoğu zamanb girişilen eylemin ritmi ve bu ritm içindeki hareketin zamanlamasıdır... insan bedeninin de günlük bir ritmi vardır ve bu ritm Taocular tarafından belirlenmiştir. Örneğin gece yarısından sonra 1 ile 3 saatleri arası, Ağaç elementinin, yani karaciğerin saatidir. Eğer bu saatte uyanık olursanız karaciğeriniz dinlenemez ve buna bağlı olarak ruhunuz ve sinir sisteminiz gergin bir hâl alır ve kanınız zayıflar. Bu nedenle bu saatlerde mutlaka uykuda olmanız gerekir. Tıpkı bunun gibi beslenmenin de bir ritmi olmalıdır.
Serin ve soğuk besinler, yaşamsal organları sakinleştirir. Yaz aylarında ve ateş ya da hipertansiyon gibi durumlarda bu şekilde beslenilmesi tavsiye edilir.
Kışın da yukarıdakinin tam tersi.
Tatlı, toprak elementi besinleri durağanlaşmış enerjiyi harekete geçirir, dolaşımı güçlendirir, yaşamsal enerjiyi besler ve midenin uyumlu hale gelmesini sağlar.
Acı, ateş elementi besinleri, sistemin kurumasına yardımcı olur, aşırı nemi dengeler ve bağırsakları temizler.
Ekşi, ağaç elementi besinleri, sindirim sistemini sağlamlaştırır, ishali durduru ve kalınbağırsak sorunlarının çözümüne yardımcı olur.
Tuzlu, su elementi besinleri, dokuların yumuşak ve nemli kalmasına yardımcı olur ve bağırsak hareketlerine yardımcı olur
Keskin, metal elementi besinleri bedende biriken toksinlerin atılmasına ve nötralize edilmesine yardımcı olur.
(aşağıdaki bölümde kitaptan kısaltıp özetleyerek yazarın ifadesi dışında notlarımı yazıyorum)
6 beden tipi bulunmaktadır: sıcak, soğuk , kuru, nemli, zayıf ve nötr. Bunlar kalıcı değildir ve karma beden tiplerine de sahip olunabilir.
Sıcak beden tipinde beden soğuk havalarda bile ılıktır. Cilt kırmızımsı ve hareketlidir. Duygusal açıdan ani iniş çıkışları olan, tutkulu, durduk yerde patlayıveren insanlardır. Sebze meyve ve sıvı önerilir.
Soğuk beden tipinde eller ayaklar soğuktur. Kansızlık sık görülür. Genellikle sakin görünüşlüdürler ve kolay kolay heyecanlanmazlar ya da göstermezler. Daha fazla kırmızı et, tahıl ve bedeni ısıtıcı besinler önerilir.Aynı zamanda nemli ve zayıf bedeen tipi özellikleri de sergiler.
Kuru beden tipinde solunum yollarında kuruluk, öksürük, deride kuruluk görülür. Genellikle sıcaktırlar ve duygusal yapıları da böyledir.
Nemli beden tipinde şişmanlık görülür. Bedende su tutulur.
Zayıf beden tipin sürekli rahatsız, yorgun, aşırı stresslidir zayıf bir bağışıklık sistemine sahiptir. Duygusal olarak da bu böyledir.
Nötr beden tipi çok enderdir. Taoculuğun temel amacı bu tipe ulaşmaktır.

Pişirme Yöntemleri
Taocular için sorunun çözümü “taocu” dur. Isının ve kuruluğun aşırı yang'ını , su elementinin yin'i ile dengelemek. Bu da suyu ısıtmak için ateşi kullanmak ve ardından da ısınmış suyu besini pişirmek için kullanmaktır; ama kaynatarak değil buharda ya da yavaş yavaş ısıtarak. Bir diğer pişirme yöntemi de yüksek ısıda kısa sürede güçlü ateşte pişirmektir (kavurma) . Sac veya benzeri bir tavada 30 sn. ile 3 dak. Arasında sürekli karıştırılarak pişirilir ve içeriği bozulmadan kalır.
Buharda pişirme yöntemi son derece basittir: Cam kapaklı tencerenin içine az miktarda su koyun. Ardından pişireceklerinizi küçük kabın içine koyun ve bu kabı, tencereye koyun. Suyun tamamı bitmeden yiyecekler hazır olur.
(özetlemenin sonu)
S:159) Kahvaltı lapası: Yiyeceğiniz kadar pirinci su ile yıkayın. Pirinci yıkadığınız su artık bulanıklaşmaya başladığında pişirilmeye hazır demektir.
Bir kap pirince 2 kap su yeterlidir.
1-2 saatte çok kısık ateşte yavaş yavaş, pirinç lapa kıvamına gelinceye kadar kaynatın.
Lapa'nın serinletici etkisi vardır. Soğuk veya nemli beden tipindeyseniz taze zencefil ya da sarımsak ekleyerek sisteminizin aşırı soğumasına engel olabilrsiniz.
Qi qong Sağlık ve ideal kilo için egzersizler
S:182) Kitabun bu bölümü iki temel konuya ayrılacaktır. Bunlardan ilki beden sisteminizi düzenleyici ve genel olarak sağlığınız kazanmanızı sağlayıcı çalışmalardan oluşmaktadır. 2. kısım ise daha belirgin bir şekilde zayıflamanıza yardımcı olacak egzersizlerden oluşmaktadır. Ancak her iki egzersiz grubu da birbirlerine benzer etkilere sahiptirler ve bir arada kullanılmaları tavsiye edilir.
İlk kısımda temel çalışma öğretilecektir. Bunlardan ilki Baduanjin ya da Dokumanın Sekiz İpi ve Dao Yin çalışmalarıdır.
Baudanjin, her yaşta ve sağlık durumunda genel olarak iç organları güçlendirmek ve sağlıklı çalışmaların sağlamak içi geliştirilmiş bir uygulamadır. Son derece kolaydır.
Dao Yin, aslında fiziksel çalışmalarla meditasyon arasındaki köprüyü oluşturan çalışmalara verilen genel addır. Bu kitaptakiler ise asanalara benzeyen hareketlerdir.
Birinci kısımdaki 6 çalışma ise: Turna boynu, kaplumbağa boynu, mide kaslarını düzenleme egzersizi, kalça ve bacak kaslarını düzenleme egzersizleri, karnı ovma egzersizleri, selülit masajıdır.
(aşağıdaki bölümde kitaptan kısaltıp özetleyerek yazarın ifadesi dışında notlarımı yazıyorum)
qi gong için en uygun zaman: Meditasyon çalışmaları yapmak için en uygun saatler, sabah gün doğumu, akşam gün batımı saatleri, gündüz ve gece 11-1 arasındaki saatlerdir. Bunun dışında kalan herhangi bir saatte de bu çalışmaları uygulayabilirsiniz.

Baduanjin

Qigong uygulamaları sırasında bedeninizi tümüyle gevşek tutun. Soluklarınız uzun, rahat ve yumuşak olsun. Her tür zorlamadan uzak durun.
1.Gögsü desteklemek: (8 kez) Eller kasıklarda açık mudra göğe bakıyor, soluk alarak gögse kadar yükselt, buradan itibaren elleri çevir yukarı doğru iterek soluk ver bakışlarını ellerine yönelt parmak uçlarında yüksel. şimdi kollar 2 yana açık eller bilekten dik olarak karşıya bakıyor başlangıç pozisyonuna geri getir.
2.Yayı germe: (her 2 yöne 4 kereden toplam 8 kez) : Bacakları 1,5-2 omuz genişliğinde açıp dizleri hafif-çok kır, kollar göğüste gevşek yumruk şeklinde çaprazlanıyor. Sağ eli yay gibi geriye doğru geriyorsun sol el dirsekten kırık karate pozisyonunda baş işaret parmak düz uzanmış (yukarıya) diğerleri avuç içine kapalı sol el avuç sol tarafa bakacak şekilde yana doğru uzatılır. baş işaret parmak geriye doğru çekerek bileği yukarı doğru kır. Soluk verirken başlangıç pozisyonunu al.
3.Bir kolu yukarı kaldırmak: (her 2 yöne 4 kereden toplam 8 kez) (hareketi yapmayı şimdi okuyup öğrendiğimden özetlemeden olduğu gibi yazıyorum.): soluk alın ve soluk verirken , sol elinizi parmaklarınız karşıya, avuç iiniz yere bakacak şekilde aşağıya doğru iterken sağ elinizi, avucunuzu yukarıya parmak uçlarınız sol tarafa bakacak şekilde yukarıya doğru itin. Bu karşık yönlü itişin bedeninizin orta bölümünde yarattığı esnemeyi hissedin. Soluk alırken yukarıdaki elinizi aşağıya indirip aynı anda aşağıdaki elinizi yukarya kaldırın. Aynı hareketi bu kez sol taraftan tekrarlarken soluk verin.
4.Geriye dönüp aya bakmak: (her 2 yöne 4 kereden toplam 8 kez) : karnında küfe taşıyormuş gibi eller açık, soluk verirken üst kısım geriye doğru soldan dönüyor, avuçları dışarıda bir şeyi itiyormuş gibi çevirerek yap. Soluk verme bittiğinde soluk almaya başlamadan önce 1 sn. İçin bu duruşu koru. Omuzlarını kaldırmadan elleri geriye ittiğinden emin ol. Soluk almaya başlarken başlangıç pozisyonuna dön.
5.Başı ve kalçaları eğmek:(her 2 yöne 4 kereden toplam 8 kez) bildiğimiz tek bacağa eğilme pozisyonu. Ek olarak sola yatarken; beden ağırlığınızın tamamını sol bacağınıza aktarın. Bir sn. Bu şekilde kalın ve gevşeyin. Ardından bedeninizi eğebildiğiniz kadar sol tarafa eğin. Şimdi sol topunuğuzu havaya kaldırın. Soluk alırken başlangıç pozisyonuna (bir el yukarıda avuç karşıya bakıyor dirsek kırık) dön.
6.Ayaklarına dokunma: (8 tekrar) başlangıç pozisyonu avuçlar yukarı bakıyor eller açık yanda , bu pozisyonda kolları yukarı doğru kaldırmaya başla. Tepeye geldiğinde bir daire çizmişsindir. Şimdi kolları aşağı indirerek avuçlar yere bakıyor kollar göğsün önünde ileriy uzanmış. Dizleri hafifçe kırmaya başlıyoruz. soluk vermeye başladığımızda sadece dizlerden çömeliyoruz eller de dizlerin yanına doğru alçalarak geliyor. Soluk alırken doğrul ve başlangıç pozisyonuna dön.
7.Gücü arttırmak için yumrukları sıkmak: (her 2 yöne 4 kereden toplam 8 kez) ayaklar 1.5 omuz genişliğinde dizler hafif kırık 2 el yanlarda dirsekten kırık karate pozisyonu al.soluk verirken sol yumruğunu sol tarafına doğru yavaşça uzat ve başınla takip et
8.Topukların üzerinde yükselmek: (8 tekrar) dizler hafif kırık elleri tören rahatında tut. Tüm bedeni dizlerden yukarı ve aşağı silkele. Ayak tabanların sabit. Hem omuzlarını hem de dirseklerini tümüyle gevşeterek kolların ağırlığının tümüyle bileklerinde olduğuna emin ol. Bu sayede ellerinin hoş bir şekilde bel bölgene masaj yaptığını hissedeceksin. Her silkelenişte burnundan kısa kısa soluk ver. Aynı şekilde yumuşak şekilde soluk alırken de bedenini silkelemeyi sürdür
Dao Yin (Buradaki hareketleri tamamıyla özetliyorum.)
1.Ölümsüz, uykudan uyanıyor: (3 tekrar) sırtüstü yat boyundan kafanı yukarı kaldır.
2.Ölümsüz, bacaklarını esnetiyor:(3 tekrar) sırtüstü yat dizini ellerinle göğsüne çek, bacağını yukarı dik uzat
3.yay: (3 tekrar ritmik ve kesintisiz şekilde) alt karın hareketini eller önde şekilde yap (zor olan halinde)
4.Dağı kaldırmak (3 tekrar) asana -->ense avuçlar ve ayak tabanları yerde omurganı yukarı doğru kaldırıp düz bir çizgi yapıyorsun.
5.Ölümsüz, başını döndüren baykuşu taklit ediyor: (3 tekrar) yerde tek ayaklı esneme hareketi (diğer ayak dizden içe kıvrık) öne esnedikten sonra dış arka tarafa esne (tüm üst tarafınla) yukarı bak.
6.Ölümsüz, arkaya bakan alakargayı taklit ediyor: (3 tekrar) öncekinde aynı pozisyondayken ayak parmaklarını yakalayıp tut. Şimdi elini önden değil kulağının üstünden uzat başını iç tarafına dön.
7.Ölümsüz, tembel kaplanın esnemesini taklit ediyor: (3 tekrar) asana --> şınav pozisyonundaki
8.Kaplan ve kobra : (3 tekrar) asana --> deminkinin ilk halindeyken dizler dik kalçanı tavana çek. Piramit ol.
9.Ölümsüz, yayı geriyor (3 tekrar): yüzükoyun yat eller ters tören rahatında üst kısmını arkaya doğru esnet.
10.Ölümsüz, aya bakmak için dönüyor : bağdaş haledeyken geriye dön döndüğün taraftaki elini tören rahatına al diğer elinle döndüğün dizini kavra.
Kilo düzenleyici qi gong egzersizleri
Turna boyu: bu ve sonraki egzersizde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta omuzlarınızı, boyn ve trapez adelelerinizi sürekli olarak gevşetmektir. Bu çalışmayı uygulayan insanlar genellikle bu adelelerini germe eğiliminde olurlar. Hareketin başarılı olması ve tam olarak etkisini göstermes içinse omuzların düşük, adelelerin gevşek olması kesinlikle gereklidir. Diğer bir konu da sırtınız dik tutmanızdır. Bunun için isterseniz başlarda hareketi sırtınızı bir yere dayayarak yaparsınız. Hareket boyuncua sırtınızın ve omuzlarınızın duvar ile temas halinde olmasına özen gösteriniz. İdealinde 1 tekrarın 1 ile 3 dakika arasında sürmesi gerekir. Başlarda 20-30 'de bitirebilirsiniz. Hareketin her aşamasında sürekli olarak adalelerinizi gerip germediğinizi kontrol etmek ve germiş olduğunuz adalelerinizi gevşetmek çok önemlidir. Hareketi uygulamanın ertesinde bazı sorunlar yaşayabilirsiniz, bunlar normaldir. Bunların birkaç çalışma ertesinde geçmemesi başka sorunların olabileceğinin göstergesidir. Uygulama:
Bir elinizi göbek deliğinizin üzerini örtecek şekilde karnınıza koyun ve diğer elinizi de bu elinizin üzerine koyun.
Başınızı dik tutarak çenenizi geriye doğru çekin ve boyun omurlarınızın düz bir hâl almasını sağlayın.
Ardından başınızı hafifçe geriye yatırıp, başınızın, kafatasınızn hemen altındaki ilk boyun omurunun üzerine rahatça oturmasını sağlayın.
Başınızı bu şekilde geriye yatırdığınızda kafatasınızın hemen altında bulunan Yu Zhen enerji merkezinin sıkışarak kapandığını hissedin.
Başınızı düz bir hatta ileriye ve yukarıya doğru uzatırken çenenizi serbest bırakın. Dilerseniz ağzınızı hafifçe açık tutarak çene kaslarınızın iyice gevşemesini sağlayabilirsiniz.
Başınızı düz bir şekilde ileriye ve yukarı doğru uzatırken bir yandan da geriye doğru yatırmayı ve bu sayede de Yu Zhen enerji merkezinin kapalı tutmayı sürdürün.
Çalışma boyunca ağzınınzda tükürük oluşması gevşediğinizi gösterir. Eğer böyle bir şey oluşursa tükürüğünüzü yutun.
Şimdi başınızı öne doğru eğmeye başlayacaksınız. Bunu yaparken boyun omurlarının arasının, kafatasınızın hemen altındaki ilk boyun omurlarından başlayarak yavaş yavaş açıldığını hissedin. Boynunuzda kafatasınızın hemen altından omuzlarınıza kadar 7 boyun omuru bulunmaktadır.
Adelelerinizi kasmadığınızdan emin olun. Burada bir süre kalarak omuzi boyun ve trapez adelelerinizi iyice gevşetin. Yu Zhen enerji merkezinin açıldığını hissedin.
Başınızı tümüyle aşağıya indirdikten sonra başın dönme hareketini sürdürerek geriye doğru çakmaya başlayın.
Bu kez boyun omurlarınızın aşağıdan yukarıya doğru esnediklerini ve dik bir hale geldiklerini hissedin.
Başlangıç pozisyonuna döndükten sonra hareketi yeniden tekrarlamaya başlayın. 10-12 tekrarın ardından bir sonraki çalışmaya geçebilirsiniz.
Kaplumbağa Boynu: Başlangıç pozisyonu bir önceki ile aynı.
Başınızı serbestçe öne doğru bırakarak boynunuzun rahatça esnemesini ve aşağıya sarkmasını sağlayın. Omuzlarınızı, boyn ve trapez adelelerinizi gevşetin.
Ardından başınızı yukarıya doğru bir çember çizecek şekilde döndürürken ileriye doğru uzatmaya başlayın.
İleriye doğru uzanırken boyun omurlarınızın arasının açılıp esnediğini hissedin. Bir yandan da adelelerinizi gevşetmeyi ve sırtınızı dik tutmayı sürdürün. Dilerseniz ağzınızı hafifçe açık tutup çene kaslarınızın kasılmamasını sağlayabilirsiniz.
Başınızı ileriye doğru uzatttıktan sonra şimdi sanki kaşlarınızın arasından itiyormuşsunuz gibi ileri ve yukarıya doğru uzanın.
Bu uzanma sırasında boyun omurlarınızın iyice esnediğini hissedin. Bir yandan da adelelerinizi gevşetmeyi ve sırtınızı dik tutmayı sürdürün.
Yukarıya doğru dönme hareketini koruyarak, başınızı dümdüz, bir çizgi üzerinde geriye doğru çekin.
Çekme hareketinin boyun omurlarınızı yukarıya doğru esnettiğini hissedin.
Başınızı tümüyle geriye çektiğinizde, boyun omurlarınızın düz ve yukarıya doğru esnmeiş olduğunu farkedin. Bir yandan da adelelerinizi gevşetmeyi ve sırtınızı dik tutmayı sürdürün.10-12 tekrarın ardından bir sonraki çalışmaya geçebilirsiniz.

Karın Ovma Egzersizi -1: (norbekovdaki saat yönünde çevirme egzersizi fakat yapılışı parmaklar değil; sağ avucunu karnının üstüne solu da onun üstüne koyarak) saat yönüne kabızlık için ters yöne ise ishal için uygulanabilir. Kaç kez yapılacağını isteğine göre ayarlayabilirsin.
Karın Ovma Egzersizi -2: karın bölgeni yandan, yukarıdan aşağıya doğru daireler çizerek güçlü ve hızlı hareketlerle ov.

Song Fa Gong
Song, çözülme, gevşeme anlamına gelmektedir. Song'un ifade ettiği gevşeme tıpkı buzun eriyip kendini oluşturan suya dönüşmesine benzer. Song Fa Gong çalışmasını qi gong çalışmalarının hemen ardından uygulayabileceğiniz gibi günün herhangi bir saatinde dinlenmek ve enerjinizi yenilemek ya da gece yattığınızda rahat bir uyku uyumak için de kullanabilirsiniz.
(ilk 20 madde uykusuzluk için önerilen bilgilerin aynısı. Yine de madde 4-5'i ekleyeyim)
4)Bedeninizin tam ortasından geçen hayali bir çizgi ile ikiye bölün. Sol taraftan başlayın (kadınlar sağ)
5)Şimdi dikkatinizi başınızın tepe noktasına yönlendirin ve bırakın bu bölge, tıpku buzun erimesi gibi iyice çözünüp gevşesin.

20. Bedeninizin her iki tarafını da gevşettikten sonra dikkatinizi bedeninizin yere değen bölümlerine yönlendirin.
21. Başınızın arkasının, omuzlarınızın, kalça kemiklerinizin ve topuklarınızın yere değdiğini hissedin. Bedeninizin tüm ağırlığının bedeninizin yere değen bu bölümleri tarafından taşındığını hissedin.
22. Şimdi, bedeninizin yalnızca bu noktalar üzerinde durduğunu hissederken, bedeninizin ağırlıksızmış gibi havada süzüldüğünü farkedin. Bırakın bedeninizin tüm ağırlığı yok olsun.
23. Dikkatinizi omurganıza yönlendirin. Tüm omurganızın serbestçe boşlukta salındığını ve tümüyle rahatladığını hissedin. Omurganızla birlikte tüm sinir sisteminiz de iyice rahatlayıp gevşesin.
24. Bir süre bu ağırlıksız olma durumunun tadını çıkarın.
25.Yeterince dinlendiğinizi hissettiğinizde dikkatinizi dudaklarınızın kenarlarına yönlendirin. Dudaklarınızın tam kenarlarındaki noktaları gevşetirken bırakın yüzünüzde kendiliğinden belli belirsiz bir gülümseme oluşsun. Dudaklarınızın kenarındaki bu gülümsemenin otomatikman kaşlarınızın arasındaki bölgenin de gevşemesine neden olduğunu hissedebilirsiniz. Eğer bunu hissetmiyorsanız kaşlarınızın arasını gevşetin.
26. Bu gevşeme dalgasının kaşlarınızın arasından girip burnunuzun gerisine, buradan ağzınıza ve solunum yollarınıza, boğazınıza doğru akıp , oradan da göğüs kafesinizin içini ve göğüs kafesiniz içindeki tüm organları doldurduğunu hissedin. göğüs kafesinizin içi ve göğüs kafesiniz içindeki tüm organlar gevşerken soluğunuzun rahatladığını, göğüs eklemlerinizin iyice yumuşayıp rahatladığını hissedebilirsiniz.
27. Bırakın gevşeme dalgası göğüs kafesinizden aşağıya midenize ve oradan da bağırsaklarınıza aksın. Tüm karın boşluğunuzun, içinize yayılan gevşeme dalgası ile içten gevşediğini, rahatladığını ve dinlendiğini farkedin.
28. Dikkatinizi göbek deliğinizin altına, karnınızın alt kısmına yönlendirin, Bu bölge bedenin ana enerji depolarından bir tanesidir. Dudaklarınızda oluşan kendiliğinden, gevşetici gülümsemeyi karnınızın alt kısmına yönlendirin. Karnınızın alt kısmının iyice gevşeyip rahatladığını, canlandığını, ılık ve rahat bir hâl aldığını hissedin.
29. Bir süre boyunca karnınızın alt kısmındaki rahatlamayı hissedin. Karnınızın alt kısmındaki bu rahatlamanın zihninizi de sakinleştirip, aklınızın boşalmasını ve düşünce akışınızın durmasını sağladığını farkedin.
30. Bir süre rahatlamanın tadını çıkardıktan sonra, önce el ve ayak parmaklarınızı hafif hafif hareket ettirin. Ardından bedeninizin diğer bölümlerini de yavaş yavaş hareket ettirin. En sonunda da tıpkı sabah iyi bir uykunun ardından yataktan çıkmadan önce yaptığınız gibi bedeninizi iyice esnetin.
Şifa Veren Dokunuş: Masaj
Norbekov sistemine dahil edilecekler:
Dişleri birbirine vurmak
Dili esnetmek,(uzat ve arkaya çek) diş etlerine masaj yapmak
Göksel davulu çalmak:
Avuçlarınızla kulaklarınzı örtün ve her iki elinizin de serçe parmağı ile yüzük parmağını başınızın arkasına koyun.
Orta parmaklarınızı, başınıza değdirmeden havaya doğru dümdüz uzatın ve işaret parmaklarınızı orta parmaklarınızın üzerine koyun.
Keskin hareketlerle işaret parmaklarınızı orta parmaklarınızın üzerinden kaydırarak başınızın arka kısmına vurun.
Kapattığınız kulaklarınızla, başınızın içinde, vuruşlarınızın neden olduğu sesleri hissedin.

Enerji Kilitleri: Akupresyon Noktaları
(Bu bölmü resimler olmadan özetleyemeceğim)
Örneğin; belli bir enerji noktasını uyarıp hemen ardından bir başka enerji noktasını uyardığımızda kâlp atışlarımız yavaşlamakta ve zihnimizde buna bağlı bir takım büyük değişimler olmaktadır.

Yaşam Enerjisi: Solunum Teknikleri
Turna Solunumu: Zamanla bu solunuma alıştıkça diğer pozisyonlarda da uygulamayı deneyebilirsiniz.
Sırtüstü yere yatın.
Isınmış ellerinizi karnınızın alt kısmına koyun.
Ağzınızı kapatın, yumuşak ve kesintisiz bir şekilde burnunuzdan soluk almaya başlayın.
Akciğerlerinizi tıkabasa doldurmadan, halen biraz daha soluk alabilir haldeyken yavaş bir şekilde burnunuzdan soluk vermeye başlayın. Soluk alırken bir yandan da karnınızın alt kısmına bastırın ve bu sayede karnınızın içe doğru çökmesini sağlayın. Bu hareket, akciğerlerinizin alt kısmındaki havanın yumuşak bir şekilde dışarı atılmasını kolaylaştıracaktır. Soluk verirken, bedeninizdeki her türlü pisliğin ve toksinin de dışarıya verdiğiniz hava ile birlikte bedeninizi terk ettiğini hayal edin.
Tümüyle soluk verdikten sonra yeniden soluk almaya başlayın. Soluk alırken karnınızın tıpkı bir balon gibi genişlediğini hissedin.
Zamanla 12 tekrara çıkın

Ters Turna Solunumu: İlk başlarda sırtüstü yatarak uygulayabilirsiniz. biraz ustalaştıktan sonra herhangi bir meditasyon oturuşunda uygulamanızı tavsiye ederim

Yavaş, uzun ve kesintisiz bir şekilde burnunuzdan soluk vermeye başlayın. Soluk verirken karnınızı içeriye doğru çekin ve havanın midenizden ve akciğerlerinizden dışarıya atılmasına yardımcı olun. Midenizdeki ve akciğerlerinizdeki havanın tamamının bedeninizi terk ettiğini hayal edin.
Tümüyle soluk verdikten sonra yavaş bir şekilde soluk almaya başlayın ve göğüs kafesinizin her yöne doğru genişlemesine izin verin. Soluk alma sırasında karnınızın ve midenizin şişmesine izin vermeyin. Bunun için karnınızı, soluk alırken içeriye çekin.
Akciğerleriniz tümüyle dolduğunda, Birkaç saniyeliğine soluğunuzu tutun.
Ardından, halen soluğunuzu tutmayı sürdürün ve göğüs kafesinizi içeriye doğru çekerken karnınızı serbest bırakıp tıpkı bir balon gibi şişirmeye başlayın. Bu hareket akciğerlerinizdeki havanın bir kısmının akciğerlerinizden midenize yollanmasını sağlayacaktır.
Halen soluğunuzu tutmayı sürdürün ve havayı kısa bir süre daha midenizde tutun. Ardından karnınızı yavaşça içeriye doğru çekerek ağzınızı açın ve havanın yavaşça ağzınızdan çıkmasına izin vererek soluk verin.
Zamanla 12 tekrar yapabilir hale geleceksiniz.


İlik Solunumu: ilk başlarda yere sırtüstü uzanarak uygulanabilir.
1)Adelelerinizi tümüyle serbest bırakarak beden ağırlığınızın yere akmasına izin verin.
2)Gözlerinizi kapatın ve bedeninizin kendi bildiği gibi rahat ve düzenli bir şekilde solumasına izin verin.
3)Soluk alırken temiz, canlandırıcı ve enerji verici havanın tüm bedeninizi doldurduğunu hissedin. Soluk verirken, bırakın bedeninizdeki her türlü pisliğin ve toksinin de dışarıya verdiğiniz hava ile birlikte bedeninizden dışarıya atılsın.
4)Dikkatinizi sağ ayak parmak uçlarınıza yönlendirin. Ayak parmak uçlarınızdakik serinliği hissedin. Bu serinlik enerjinin bedeninize çekilmesini kolaylaştıracaktır.
5)Soluk alırken havanın sağ ayak uçlarınızdan bedeninize girdiğini hayal edin. Hava ayak parmaklarınızdan girsin, yavaşça ayak kemiklerinizi, bacak kemiklerinizi ve göğüs kafesi kemiklerinizi doldursun.
6)Soluk verirken, havanın kemiklerinizdeki ve iliklerinizdeki bedeninizdeki her türlü pisliği ve toksini toplayarak göğsünüzden sağ bacağınıza, buradan ayaklarınıza ve ayak parmaklarınıza inip buradan da dışarıya çıktığını hissedin.
7)Buraya kadar olan adımları her iki bacağınız için de toplam 5-6 kez tekrarlayın.
8)Şimdi aynı işlemi bu kez el parmaklarımız, el kemiklerimiz , kol kemiklerimiz iliklerimiz için uyguluyoruz.
9)Buraya kadar olan adımları her iki bacağınız için de toplam 5-6 kez tekrarlayın.
10) Ayrı ayrı kollarda ve bacaklarda ustalaştıktan sonra havayı aynı anda 2 bacağınızdan ve 2 kolunuzdan çekerek solunum çalışmasını uygulayın.
11) Yukarıdakinden ustalaştıktan sonra , aynı anda hem bacaklarınızdan hem de kollarınızdan enerjiyi kemiklerinize çekerek solunum çalışmasını uygulayın.
İlk solunum çalışmasını tamamladıktan sonra, bedeniniz ve zihniniz tümüyle gevşeyecektir. Kemiklerimizde çok hoşunuza giden titreşimler hissedebilirsiniz. Bu titreşimler, enerjinin iliklerinizi harekete geçirdiği anlamına gelmektedir. Bir süre rahatça yatarak solunum çalışmasının sağladığı gevşemenin ve rahatlığın tadını çıkarın.



Beslenmenin ve İdeal Kilonun Taosu --Cem Şen – Klân Kitap

hayatın ödülü hayattır